Balçova- İZMİR
Tüm Hakları Saklıdır 2023 © CERES Kontrol ve Belgelendirme Hizmetleri Limited Şirketi. Localveri
Büyük miktarlarda küçük silikat kayaların hava koşullarına maruz kalması, atmosferdeki sera gazlarını azaltmaya yardımcı olur. Genellikle, mineral çözünmeleri CO2’i kimyasal olarak bağlayarak, yavaş doğal bir süreç olan hava koşullarına tabi tutar. Ancak, yüksek teknoloji olarak iklim risklerini sınırlayan negatif emisyonlar olarak kullanılabilir.
Silikat kayaların doğal olarak hava koşullarına tabi tutulması, atmosferdeki CO2’nin çözünmüş inorganik karbon formunda önemli miktarlarda bağlanmasına neden olur, bu da nihayetinde okyanusa girer veya karbonat olarak çöker. Bu nedenle, silikat kayaların hava koşullarına tabi tutulması, atmosferdeki CO2 için önemli bir geri besleme mekanizmasıdır ve jeolojik zaman ölçeklerinde iklimi etkiler. Silikat kayasını öğüterek, reaktif yüzey alanı artırılabilir. Kayayı hava koşullarına uygun bir ortama, örneğin bitki kök bölgesine (rizosfer) veya okyanusların yüzey suyuna maruz bırakarak, hava koşullarına tabi tutma süreci hızlandırılabilir ve dolayısıyla atmosferden CO2’in alınması da artırılabilir.
Bir avantaj olarak kayanın hava koşullarına tabi tutulması, kısa rotasyonlu orman ve ağaçlandırma gibi biyokütle tabanlı negatif emisyon senaryolarının aksine, araziyle yani tarımla rekabet etmemesidir. Bunun yerine, kayanın hava koşullarına tabi tutulması, toprağa önemli makro ve mikro besin maddeleri sağlayarak tarımsal katkılar sağlar. Birincil minerallerin eklenmesi toprak organik karbonunu stabilize eder. Son olarak, su kütlelerine salınan alkali reaksiyon ürünleri, okyanusların asitlenmesini etkin bir şekilde engelleyebilir ve ek okyanus karbonunu azaltmayı teşvik edebilir.
Carbon Standards International’dan Global Rock C-Sink yönergeleri, bu süreci standartlaştırmamıza ve bunun sonucunda kayanın hava koşullarına tabi tutulması için bir C-sink potansiyeli hesaplamamıza ve ilgili C-sink potansiyellerini belgelememize olanak tanır.